EN DEĞERLİ MEYVE



Bir zamanlar üç oğlu olan bir adam varmış. Adam yaşlıymış ve öldükten sonra mirasının tamamını sadece oğullarından birine vermeyi istiyormuş, fakat hangisinin bunu hak ettiğine karar veremiyormuş. Bir gün hepsini çağırmış ve onlara şöyle demiş: “Her birinize bir torba altın vereceğim. Gidin ve dünyayı dolaşın ve bana en değerli meyveyi bulun. Onu bana getiren tüm servetimi alacak.”

Oğlanlar parayı almış ve meyveyi bulmak için üç farklı yöne gitmişler. Üç yıl geçmiş ve oğlanlar sonunda eve dönmüşler. İlk olarak baba en büyük oğluna “Bana en değerli meyveyi getirdin mi?” diye sormuş. Oğlan cevap vermiş: “Baba, en değerli meyvenin en tatlı olanı olduğuna inanıyorum. Sana biraz üzüm bulmak için birçok ülke dolaştım. Yeryüzündeki tüm meyvelerin en tatlısı üzümdür.” “Aferin oğlum” demiş baba.

Ortanca oğluna dönerek baba “Ya sen?” diye sormuş. “En değerli meyvenin en zor bulunan olduğunu düşündüm, bu yüzden güneye gittim. Afrika’daydım ve sana bizim topraklarımızda bulamayacağın meyveler aldım. Senin için portakal, hurma ve muz getirdim. İşte buradalar. Hangisini istersen onu seç” diye cevap vermiş ortanca oğlan. “Aferin oğlum. Onlardan birini alacağım.” diye cevaplamış baba.

Sonra en küçük oğluna dönmüş. “Bana ne getirdin? Neden elinde hiçbir şey yok?” diye sormuş. En küçük oğlu, “Boş ellerle geldiğim doğru ve bana verdiğiniz altını yiyebileceğiniz meyveye harcamadım. Parayı öğretmenlere ve kitaplara verdim, okula gittim. Beni üç yıl boyunca eğittiler. Sahip olduğum meyve görülemiyor, çünkü o benim yüreğimde ve zihnimde. Bunun en değerli meyve olduğuna inanıyorum.” demiş. Baba bu sözleri duyunca mutlu bir şekilde “En değerli meyveyi bana getirdin oğlum. Mirası en çok hak eden sensin, çünkü bir insana bilgi verenlerden daha değerli bir meyve yoktur,” demiş.

Çeviri: Ali İsmail Arı
Editör: Nuray Önoğlu
Bulgar masalı


Comments

Popular posts from this blog

BİR GÖZ, İKİ GÖZ, ÜÇ GÖZ ♫

GEYİK PRENS VE KIZ KARDEŞİ

KRİSTAL KÜRE