DENGİNİ ARAYAN BİR KUŞ



Bir zamanlar geniş bir nehrin kıyısında genç bir kadın yaşarmış. Günün birinde “artık bir kocam olacak yaşa geldim. Hem burada tek başına çok yalnızlık çekiyorum,” diye düşünmüş.

Genç kadın saçlarını yağlamış, yüzünü kırmızıya boyamış ve en güzel kıyafetlerini giyerek yakınlardaki bir su kaynağına gitmiş. Kaynaktan bir kova su çekip suyun içine bakmış ve halinden hoşnut “Herhangi bir erkek için yeterince güzelim,” demiş.

Sonra ormanın içinden geçen nehrin kıyısı boyunca yola koyulmuş. Öğleye doğru civarda yaşayan insanların izlerine rastladığı bir yere varmış ve bir ağaç gövdesinin üzerine kurulup cıvıldayarak şarkısını söylemeye başlamış: “Kendime uygun bir eş arıyorum. Buralarda eşi olmamı isteyen bir var mı acaba? Benim gibi kendine eş arayan bir erkek var mı?” Çok geçmeden ormanın derinliklerinden bir yanıt gelmiş: “Ben bir eş istiyorum! Ben bir eş istiyorum!” Genç kadın ormana doğru seslenmiş: “Neyle geçineceğiz? Birlikte yaşadığımızda neyle besleneceğiz?” Ormandan yanıt gelmiş, “Yosunla besleneceğiz. Yosunla besleneceğiz.” Genç kadın şakıyarak, “Yosunla beslenemem. Böylesine kaba saba bir yiyecek için çok narinim,” demiş ve nehir boyunca tekrar yola koyulmuş.

Bir sonraki yerleşim yerine vardığında güneş batmak üzereymiş. Gecikmeden bir ağaç gövdesinin üzerine oturup şarkısını söylemeye başlamış: “Kendime uygun bir eş arıyorum. Buralarda eşi olmamı isteyen bir var mı acaba? Benim gibi kendine eş arayan bir erkek var mı?” Yakınlardan biri şarkısına yanıt vermiş: “Ben bir eş istiyorum. Bir eş istiyorum.” Genç kadın sesin geldiği yöne doğru seslenmiş, “Neyle geçineceğiz? Birlikte yaşadığımızda neyle besleneceğiz?” Ses cevap vermiş: “Alıç meyveleriyle besleneceğiz. Alıç meyveleri ve köklerle besleneceğiz.” Genç kadın şakıyarak: “Alıç meyveleri ve köklerle beslenemem. Böyle şeyler yemek için fazla iyiyim; ben güzel ve narin bir kızım,” demiş ve günbatımına kadar yol almaya devam etmiş.

Çok geçmeden civarda insanların yaşadığına dair işaretler gördüğü bir diğer yere varmiş. Bir ağaç gövdesinin üzerine oturup şarkısını söylemeye başlamış. “Burada eşi olmamı isteyen bir erkeğin olup olmadığını merak ediyorum. Burada eşi olmamı isteyen bir erkek var mı? Çok yakından biri şakıyarak yanıtlamış: “Ben bir eş istiyorum. Bir eş istiyorum.” Genç kadın şakıyarak sormuş: “Neyle yiyip ne içeceğiz, neyle geçineceğiz? Birlikte yaşadığımızda neyle besleneceğiz?” Ses şakıyarak yanıt vermiş, “Tohumlarla besleneceğiz.” Genç kadın sesindeki heyecanı gizlemekte güçlük çekerek karşılık vermiş: “En sevdiğim yiyecektir tohumlar! Ah ne hoş ne yumuşaktır onlar!” demiş. Bu cevaptan hayli memnun kalan genç aşık kızın yanına konmuş ve sormuş: “Birlikte yaşadığımızda neyle besleneceğimizi sordun, peki söylediğim şarkıyı anladın mı?” diye sormuş. “Evet!” diye şakımış genç kadın, “Evet tohumları pek severim. Tohumlar tatlı, leziz ve yumuşaktır.”

İşte o zaman, baharın ilk kuşları, ikisi birlikte nehrin kıyısı boyunca uçmuşlar ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.

Genç kadının çağrısına ilk yanıt veren adam bir geyikmiş. İkincisi bir ayı, üçüncüsü ise kendisi gibi bir kuşmuş.



Çeviren: Kristin Demirci
Editör: Nuray Önoğlu
Kuzey Amerika masalı



Comments

Popular posts from this blog

BİR GÖZ, İKİ GÖZ, ÜÇ GÖZ ♫

GEYİK PRENS VE KIZ KARDEŞİ

KRİSTAL KÜRE